DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem
Avşar, Hatay Samandağ’da acele kamulaştırma kararı kapsamında
yaşanan mağduriyetleri Meclis gündemine taşıdı. Avşar, Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması
istemiyle konuya ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
Önergede deprem sonrasında hızlı konut üretelim derken, kanun
boşlukları, istisnalar ve yeni düzenlemelerle birçok mağduriyetin
oluşturulduğunu dile getiren Avşar, tarımsal alanların imara açıldığını
ve mülkiyet sorunlarının yaşandığını belirtti. Son zamanlarda özellikle
Hatay Samandağ’da yaşanan sorunlara dikkat çeken Avşar, kolluk
nezaretinde, iş makineleriyle ağaçları sökmek, tarım alalarını tahrip
etmek, insanları darp etmenin nasıl değerlendirildiğini, vakfedilen
tarım alanlarının hangi gerekçeyle kamulaştırmaya çalışıldığını sordu.
Avşar, halkla derhal uzlaşı zemini bulunması gerektiğini belirtti.
Avşar, acele kamulaştırmayla ülkemizde el konulan ne kadar tarım
arazisi olduğu, yeterli hazine arazisi olduğu halde neden tapulu tarım
arazilerinin imara açıldığı, söz konusu yerlerde çevresel etkilerin
değerlendirilmesi gibi birtakım soruyu Bakan Kurum’a yöneltti.
‘Hızlı yapalım derken, birçok mağduriyet oluştu’
Avşar, 6 Şubat depremleri sonrası yetki kullanımı açısından birçok
düzenlemeyle birlikte resen birçok işlemin de yapıldığını ve her ne kadar bir
an önce hayatı normale çevirmek amacıyla hızlı hareket edilmesi ve oluşan
büyük mağduriyetlerin giderilmesi öngörülse de birçok yerde farklı menfi
sonuçların da oluştuğunu belirtti.
‘Tarım alanları imara açıldı, mülkiyet sorunları ayyuka çıktı’
Avşar, yetersiz zemin etütleri, 21-b pazarlık usulü ihaleler, bazı kanuni
boşluklardan hareket etme vb. birçok durum; yapı sağlamlığı, hazineye daha
büyük yük, yapı denetimleri, tarım alanın imara açılması, birçok kesimde
mülkiyet sorunları gibi büyük mağduriyetlere yol açtığını ifade etti.
’Kamulaştırma yapılmadan ihaleye mi verildi?’
Hatay Samandağ’da deprem konutlarının kısmen hazine arazilerinde yapıldığı
ve şehrin yamaçlarında 11 etaplık konut inşasına başlandığını ifade eden
Avşar, “Bunun birkaç etabı Hıdırbey ve Mağaracık Mahallelerinde
planlanmıştır. Buralarda acele kamulaştırma yapılmadan ihalelerin yapıldığı,
hak sahiplerine herhangi bir tebligatta bulunmadığı ve yeterli hazine arazisi
olduğu halde bu hazine arazilerinde yapılmadığı iddia edilmektedir” dedi.
‘Kamu yararı açısından hazine arazisi önceliklidir’
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27’nci maddesinde acele
kamulaştırmanın düzenlendiğini ve uygulanacak prosedürü açıkladığını
belirten Avşar, ancak bilirkişilere göre acele kamulaştırma yapılacağı bölgede
kamu yararı gözetilerek hazine arazisi olması durumunda bu amaçla hazine
arazilerinin öncelikli olarak kullanılabileceğini aktardı.
‘Kolluk nezaretinde iş makineleriyle ağaçların sökmek doğru mu?’
Samandağ’da yaşanan olaylara dikkat çeken Avşar şöyle konuştu: “İlçe
sınırları içerinde yeterli hazine arazisi olduğu halde tarım arazilerinde, henüz
esasa ilişkin yürütmeyi durdurma kararı dahi verilmeden bir sabah vakti
kolluk kuvvetlerinin nezaretinde iş makineleriyle ağaçlar sökülmüş, engel
olmak isteyen vatandaşlar şiddete maruz bırakılmış, altyapıda (su, elektrik,
artezyen kuyuları vb.) büyük tahribatlara yol açılmış ve çevrede ciddi zararlar
oluşturmuştur.”
‘Hirise Aşı için vakfedilen bu tarım alanlarından elinizi çekin!
Avşar, Hatay yöresinde Alevi inancında önemli bir yeri olan, bayramlarda
hazırlanan Hirise Aşı’nda aşure kullanılan meyvelere vakfedilen ağaçların
sökülmek ve tarım topraklarının yok edilmek istendiğini ve bu durumun da
toplumsal hassasiyetler ve huzur açısından büyük tehdit oluşturduğunu
belirtti.
‘Derhal, halkla uzlaşı zemini bulunmalıdır!’
Uyarılarda bulunan Avşar sözlerine şöyle devam etti: “Halkın hassasiyetleri,
mülkiyet hakkı ve tarımsal alanların önemi göz önüne alınarak mevcut
konutların yapımında hazine arazilerinin kullanımının önceliklendirildiği bir
uzlaşı zemini sağlanmalıdır.”
Avşar, Bakan Kurum’a bir dizi soru sordu:
Ülkemizde acele kamulaştırma kapsamında el konulan ne kadar tarım
arazisi var? Bu alanların bölgesel ve il bazlı dağılımı nasıl?
Hatay Samandağı’nda Hazine arazisi olduğu halde neden tapulu tarım
arazileri imara açılıyor? Bu işlemde kamu yararı gözetildi mi? Gerekli
prosedür işlendi mi?
Hatay bölgesinde Alevi inancında önemli bir yer tutan Bayramlarda
pişirilen “Hirise Aşında” -aşure- kullanılmak üzere vakfedilen bu
tarım alanlarının toplumsal hassasiyetler açısından imara açılması
doğru mu?
Henüz mahkeme süreci devam ederken fiili durum oluşturularak
kolluk kuvvetleri nezaretinde insanların mülkiyetinde bulunan tarım
arazilerine müdahale ederek, ağaçları sökerek, altyapıyı tahrip ederek
insanlarla karşı karşıya gelmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu
uygulamanın kamu vicdanında yol açtığı tahribatı onarmaya ve
gerekli uzlaşıyı sağlamaya yönelik bir çalışmanız var mı?
Projenin çevresel sonuçları bağlamında teknik değerlendirmesi
yapılmış mı? Çevre bilimcileri ile bölge sakinleri başta olmak üzere
kamuoyunu bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz?